Görüş Bildir
Uzman İçeriği
Bu içerik, bir uzman tarafından oluşturulmuştur.
Haberler
Spor Tarihini Değiştiren Bir Atlet: Dick Fosbury

etiket Spor Tarihini Değiştiren Bir Atlet: Dick Fosbury

Pınar Özkent
04.07.2024 - 22:17

Bugün, başarısızlıklarına aldırmadan, yüzlerce kez deneyip yanılarak, en sonunda kendi yöntemini bulan muazzam bir sporcunun hikayesi ile geldim: Dick Fosbury…

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Fosbury çocukluğundan beri sporu çok seviyordu.

Fosbury çocukluğundan beri sporu çok seviyordu.

Aslında pek yetenekli olduğu da söylenemezdi ama spordan başka bir şeyle ilgilenmek istemiyordu.

Boyu 1.93'tü ama lisede basketbol takımına seçilememişti. Futbol takımını denemiş fakat oradan da atılmıştı.

Vücut yapısı atletizme de uygun değildi. Ancak bu upuzun boyunun avantajını kullanabileceği bir atletizm dalı olabilirdi. Birkaç deneme sonrası kendini yüksek atlamada geliştirmeye karar verdi. Fakat bu spor dalı da onun için hiç de kolay olmayacaktı.

Yüksek atlama antrenmanları yaparken, her seferinde çıtaya değdiğini fark ediyordu. Gece gündüz denemesine rağmen, vücudunu bir türlü olması gerektiği gibi hareket ettiremediğini fark etti.

Belli ki mevcutta öğretilen ve uygulanan yüksek atlama stilleri ile başarı elde edemeyecekti. Ancak bu kez vazgeçmeyecek ve kendi atlayış yöntemini geliştirmeye odaklanacaktı.

Takip eden birkaç yıl boyunca vücut yapısına en uygun yöntemi bulmak için olağanüstü bir çaba harcadı. Peki bunca emeğe değecek miydi? Kesinlikle evet. Kendisi bugün, spor tarihine adını altın harflerle yazdıran isimlerden biri oldarak anlıyor.

Fosbury atlayışı

Fosbury atlayışı

Mevcut yöntemleri bir kenara bırakmaya ve kendi stilini yaratmaya cesaret etmek gerçekten büyük bir vizyon. Tabi bu vizyon, onun yenilmeye daha fazla tahammül edememesinin en büyük yansıması.

Fosbury, oldukça zorlayıcı ve başarısız denemelerden sonra; çıtaya sırtını vererek önce omuzlarını, sonra da kalça ve bacaklarını engelden geçirmeyi başardığını fark ediyor.

Başlarda bu atlayış tarzıyla epey dalga geçiliyor.

Gazeteler onun için “dünyanın en tembel yüksek atlamacısı” diyorlar. (Sırtını çıtaya dayadığından)

Los Angeles Times, “Binanın 20. katının penceresinden atılmış da düşüyormuş gibi engel atlamaya çalışan adam” diyor.

The Guardian’dan John Rudda, “takımın tuhafı” tabirini kullanıyor.

“Madalya” ve “Fosbury” isimleri yan yana kullanılmıyor bile. Kimse onun bir başarı hikayesi yazacağına ihtimal vermiyor.

Tüm bunlara rağmen; 1968'de Meksika Olimpiyat oyunlarında tam anlamıyla bir Fosbury Devrimi yaşanıyor.

21 yaşındaki o tuhaf, komik ve tembel denilen atlet, sadece madalya almakla kalmayıp, yüksek atlama tarihini değiştiren bir başarı ile, finalde 2.24 metre yükseliğe çıkarak altın madalyayı kazanan ilk kişi oluyor.

Olimpiyat madalyası onun gayretlerinin en güzel ödülü tabi.

Ancak burada daha da önemli bir şey var:

“Onun yaratıcı zekasını kullanarak gerçekleştirdiği bu inovasyon, yüksek atlama atletik disiplininin “kabul görmüş en iyi yöntemlerini' ve hatta bu spor dalının felsefesini tamamen değiştiriyor.”

Bu olaydan birkaç yıl sonra ise “Fosbury Atlayışı” atletlerin kullandığı yaygın bir teknik haline geliyor.

1972'den bugüne kadar, Olimpiyat altın madalyası kazanan ve rekor kıranlar arasında “Fosbury Atlayışı”nı kullanan pek çok isim var.

Sadece kendisine değil, binlere ilham veriyor Fosbury anlayacağınız. Onun bu meydan okuyan ve kararlılıkla dokunmuş hikayesi bende de yaratıcılık adına birkaç yeşil ışık yakıyor. Hadi biraz da onlardan bahsedeyim.

Kendi atlayış tarzınızı nasıl açığa çıkarırsınız?

Fosbury gibi yenilikçi fikirler bulmak için yaratıcılığınızı geliştirecek dört basit adımdan bahsetmek istiyorum size.

1. Yeni olasılıklara açık olun

Yaratıcılığınızı geliştirmenin ilk adımı, 'kuralların' değil, sadece 'inançların' olduğunu kabul etmektir.

Sektörlerini alt üst eden yenilikçi şirketler tarafından kaç tane “kuralın” paramparça edildiğini bir düşünün.

- Dünyanın en büyük sosyal medya ağı olan Facebook, herhangi bir içerik oluşturmuyor.

- Dünyanın en büyük taksi şirketi olan Uber, herhangi bir araca sahip değil.

- Dünyanın en büyük perakendecisi olan Alibaba bir envanter tutmuyor.

Belirsizliği kucaklamaya istekli olun. Hala eski düşünce kalıplarına sahipseniz, yeni bir şey yaratmakta zorlanırsınız.

Yenilikçi fikirler için ilham verebilecek her şey için gözlerinizi her zaman açık tutun.

2. Karşı çıkanları görmezden gelin.

Çığır açan fikri bir gecede yaratmanız pek olası değil. Deneme yanılma yapmak bu sürecin en değerli parçası.

Ancak bu süreçte, insanların fikirlerinizi reddetmesi ve sizi eleştirmesi mümkün. Buna hazır olun.

Ve şunları da göz önünde bulundurun:

- Edison, başarılı olanı bulamadan önce ampulün 9999 prototipini yaptı.

-    Einstein'ın bilimdeki en büyük atılımlardan biri olarak lanse edilen 'genel görelilik kuramı', sekiz yıl test ettikten sonra yayınlandı.

Sizi bugün eleştiren ya da sizi aşağı çekmeye çalışanlar, yarın en büyük hayranınız olabilir. Vizyonunuza odaklanın, sizi aşağı çekenlere değil.

3. Kişisel inançlarınızı sorgulayın

Yaratıcılığın ve yeniliğin önündeki en büyük engellerden biri, doğrulama yanlılığımız veya 'Haklı olduğuma inanıyorum' düşüncemizdir.

Uzmanlar ve koçlar Dick Fosbury'nin yüksek atlama çubuğunun üzerinden kendi yöntemi ile atladığını ilk gördüklerinde, tekniğini reddediyorlar; çünkü bu yöntem, onların 'işlerin nasıl yapılması gerektiği' konusundaki mevcut inançlarına çok sıkı meydan okuyordu.

Eğer bugün; düşündüğünüz, hayal ettiğiniz herhangi bir şey için mücadele etmeye karar veriyorsanız, lütfen önce kişisel inançlarınızı sorgulayın.  Kendinizi çürütecek kanıtlar arayarak varsayımlarınıza meydan okumaya odaklanın. Belki de zihninizin tuhaf ön yargıları içinde sıkıştınız, olamaz mı? (Bknz. Kitap Özeti: Hızlı ve Yavaş Düşünme) Çünkü biz insanların, değişime önce kendimizi inandırmalıyız.

Kendi inançlarınızı çürütün. Bu, duygu ve düşüncelerinize göre dar görüşlü kararlar vermekten kaçınmanıza yardımcı olacak bilimsel bir düşünce biçimidir. Aynı zamanda sizi; fikirlerinizi test etmeye ve kendinizi sıra dışı, yıkıcı ve yenilikçi fikirlere açmaya zorlayacaktır.

4. Sezgilerinize güvenin

Dick Fosbury'nin Olimpiyat zaferinden sonra, insanlar Fosbury'nin baştan beri bir dahi olduğu fikrini yaymaya başlıyorlar.

O bir mühendislik öğrencisiydi, matematik ve uzamsal zekasını tabi konuşturacaktı.

Oysa, bu yıkıcı yeniliğe yol açan belki de en küçük paydaydı zekası.

Dick Fosbury, 1969'da Sports Illustrated ile yaptığı röportajda, aslında içinde bir şeylerin değişeceğine dair her zaman büyük bir inanç taşıdığını söylüyor.

Tabii ki mühendislik bilgisinin katkısı da yadsınamaz ancak onu Fosbury atlayışına iten gerçek güç, sezgileriydi.

Belki de çıtaya sırtına vererek atlama düşüncesi diğer sporcuların da akıllarından geçmişti. Ancak onlar Fosbury'den farklı olarak, bu sezgisel fikri saçma bularak reddettiler çünkü inançlarına (ve o güne dek öğretilenlere) pek uymuyordu. Unutmayın, yenilikçi olmak cesurların işidir.

Eğer bugün; sizi zorlayan veya hayal ettiğiniz herhangi bir şey için, kendinize özgü atlayış tarzını yaratmak istiyorsanız, mevcut inanç sisteminizi - korkularınızı - içinizde “olmaz diyen bencil sesi” sorgulayın lütfen. Yaratıcı dehanızın su yüzüne çıkmasına fırsat tanıyın.

Kim bilir, belki de ezber bozacak o yepyeni fikir sizin eseriniz olacak. Emin olun, “iyi ki denemişim” diyeceksiniz sonunda. Aksini hiç duymadım. Başarısızlıkla sonuçlansa bile, hiç denememiş olmanın acısı daha ağır.

Şimdi omuzlar dik, gözler ileri! Koskoca bir yolculuk var önünüzde, gördünüz değil mi?

LinkedIn

Web

Instagram

YouTube

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam