Görüş Bildir
Haberler
Psikoloji Bilimi ve Üniversitede Psikoloji Bölümü Okumak

etiket Psikoloji Bilimi ve Üniversitede Psikoloji Bölümü Okumak

Kl. Psk. Dr. Kahraman Güler
18.08.2023 - 09:00 Son Güncelleme: 14.09.2023 - 14:32

Tercih dönemleri yaklaştığında ya da tercihlerin açıklanması ardından üniversitelerin ve bölümlerin belirlenmesiyle birlikte okullar açılmadan pek çoğumuzun da zamanında yaşadığı birtakım kaygılar ve sorular kendini göstermeye başlar. Alana dair meraklar, sürecin nasıl ilerleyeceği, karşımıza nelerin çıkacağı, hangi zorluklarla yüzleşeceğimiz ve mezuniyet sonrası bizi bekleyenlerle ilgili kafamız karışır. Pek çok bölümün aksine psikoloji bölümü, okunmadan hakkında birtakım bilgileri toplamamız gereken önemli bölümlerden biridir. Bu yazıda psikoloji bölümü, bu bölümü tercih edenlerin bilmesi gerekenler ve mezuniyet sonrası sürecimizi kolaylaştıracak bazı yollardan bahsetmeye çalışacağım.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İlk olarak psikoloji kavramını tanımlamak gerekirse; psikoloji, insan davranışları ve zihinsel süreçlerini bilimsel yöntemlerle inceleyip insanların düşünce, duygu ve davranışları üzerine odaklanır.

İlk olarak psikoloji kavramını tanımlamak gerekirse; psikoloji, insan davranışları ve zihinsel süreçlerini bilimsel yöntemlerle inceleyip insanların düşünce, duygu ve davranışları üzerine odaklanır.

Psikolojinin temel amacı ise insanların iç dünyasının dış dünyası ile olan etkileşimini anlamak, insan davranışlarının nedenlerini araştırmak ve insanların yaşam kalitesini artırıp sorunların çözülmesine yardımcı olmaktır. Psikoloji hakkında ne yazık ki toplumun yanlış bildiği ve yanlış lanse edildiği bir psikoloji algısı mevcuttur.  Akademik olarak bir lisans eğitimi isteyen, terapi yapabilmek için birçok eğitim ve en önemlisi çokça emek isteyen bu alana toplum tarafından “dert dinleme, konuşarak iyileşme’’ gibi bakılabilmektedir. Bunun başlıca sebebi, toplumun terapi kavramına uzak olup halk dilinde “deli’’ diye tabir ettikleri ve de aklı selim olmayan kimselerin terapiye ihtiyaç duyabileceğine dair düşünce ve inancıdır. Oysaki terapi ne sadece zihinsel ne de sadece duygusal süreçlerden ibarettir.

Psikoloji tıpkı bir insan bedeni ve organları gibi birbiri içerisinde bir bütündür. Psikolojinin insanların zihinsel ve davranışsal süreçlerini bilimsel yöntemlerle inceleyen bir bilim dalı olduğundan bahsettik. Dolayısıyla psikologların zihin okuma gibi bir yetenekleri olmayıp, zihninizdeki düşünceleri direkt olarak anlayamayacağını da kabullenmeliyiz. Psikologların bilimsel araştırma yöntemleri ile davranış ve zihinsel süreçler hakkında dolaylı olarak yargılara varabilmesi, zihin okuyabilmesi demek değildir.

Psikoloji sadece ruh sağlığı sorunları ile ilgilenmeyip endüstri, spor, gelişim, sosyal beceriler gibi birbirinden farklı alanları kapsayan geniş bir bilim dalıdır. Aynı zamanda yalnızca olumsuz durum ve ruhsal rahatsızlıkları ele almayıp pozitif psikoloji gibi alt alanlarla insanların refahlarını, yaşam kalitesini ve konforunu arttırmaya da çalışır. Üstelik psikolog denince genelde akla gelen ilk düşüncelerden biri de “geçmiş ile çalışır” düşüncesi olsa da psikologlar geleceğe yönelik kaygı ve endişelerle de ilgilenip çalışmaktadır.

Toplamda dört yıllık bir lisans eğitim-öğretim sürecinden oluşan psikoloji bölümü göründüğü kadar yüzeysel olmayıp her geçen gün daha da gelişip, ilerleyen ve büyüyen bir alan haline gelmektedir.

Kendi içerisinde farklı yaklaşımları olup birbirinden farklı alt alana da sahiplik yapmaktadır. Sürekli gelişip ilerleyen bu alanda geri kalmamak, gerekli donanım ve bilgilerle mesleki yeterliliğe sahip olmanın temel taşı; bölümü okuyacağımız üniversite olacaktır.

Üniversite seçimini yaparken dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var. Bunlar; tercih yapacağınız üniversitenin akademik program içeriği, öğretim kadrosu, araştırma ve staj fırsatları gibi önemli detaylardır. Tercih yapacağınız akademik program içeriğine göz atmanız, her üniversitenin farklı odak alanları ve seçmeli derslere sahip olabileceği ve tercih yapacağınız üniversitenin sizin kariyer planlamanıza uygun olup olmamasına mutlaka dikkat etmeniz açısından önemli olabilmektedir. Öğretim kadrosu da oldukça önemli bir faktör olup, öğretim kadrosunun uzmanlığı ve deneyimleri sizin psikoloji yolculuğunuzda en büyük destekçiniz olacaktır. Kaliteli bir öğrenim ve etkili öğrenci-öğretim üyesi iletişimi ile adımlarınızı daha sağlam atmanız mümkün olacaktır. İyi bir öğretim kadrosu size sadece akademik bilgiler vermeyip aynı zamanda ileride farklı vakalara dair deneyimleriyle olaylara farklı bakış açıları sunabileceğini de unutmayın.

Üniversitenin sizlere sunabileceği bu iki önemli detay gerçekleştiğinde akademik olarak epey yol alma ve kendinizi geliştirme fırsatı da elde etmiş olacaksınız. Birbirinden farklı alanda psikologlara ihtiyaç duyulmasının yanı sıra psikolojinin kendi içerisinde farklı alt alanları olduğundan yüzeysel olarak bahsetmiştik.

Bu alt alanlar nelerdir diye soracak olursanız bunlar; klinik psikoloji, sosyal psikoloji, gelişim psikolojisi, bilişsel psikoloji, endüstriyel ve örgüt psikolojisi gibi daha birçok alandan söz edilebilmektedir. Tıpkı bir yapboz gibi bir bütünlüğe sahip olup onlarca alt alana sahip olan psikolojiyi artık biraz daha detaylarıyla gördüğünüzde “Ben hangi alanda çalışmalıyım, hangisini daha iyi yapabilirim, hangi alana daha yatkınım?” gibi birçok soru ile kararsız kalmamanız adına üniversitenin size sunduğu araştırma ve staj deneyimi oldukça önemli olacaktır. Üniversitenin size kazandırdığı tüm akademik ve teorik bilgileri artık pratiğe yoğurup kullanmak için staj ve araştırmanın okul tarafından karşılanması oldukça kolaylık sağlayabilir. Bu yüzden okul seçiminizde araştırma ve staj fırsatlarına önem vermeniz önemlidir. 

Birbirinden farklı alanda staj yapmanız artık hem alanı hem de sizin bu alanla olan uyumunuzu keşfetme açısından çok faydalı olacaktır. Hastane, kamu kuruluşları ve klinik gibi farklı alanlarda okulunuzun size sunacağı staj imkanları ile mezun olduğunuzda artık hangi alanda olmak istediğine karar vermiş bir psikolog olmanız daha mümkün olacaktır. Üstelik bu staj deneyimlerinde kazanacağınız tek şey deneyim olmayıp aynı zamanda alana dair çevre de kazandıracaktır. Mezun olduktan sonra kazandığımız çevre ile istihdam sürenizi kısaltıp iş bulma, alanda ilerleme açısından avantajlı olabilmektedir. 

Psikoloji gibi bir okyanusta boğulmayıp fazladan kulaç atmamak için öncesinde alanı iyice tanıyıp öğrenmek sizi sürece hazırlayacaktır. Yanlış yöne kulaç atmanız veya yetersiz bilgiye sahip olmanızdan kaynaklı motivasyonunuz düşebilir. Bu yüzden alanda kendinizi daha çok hissetmek, alanı tanımak için beslenebileceğiniz yüzlerce kaynak, makale ve kitaplar bulunmakta, bunlar da okul dışında değerlendirebileceğiniz birbirinden önemli materyallerdir. Diğer birçok meslek gibi lisans eğitimi tamamlandıktan sonra meslek sahibi olup mezun olduğunuz bilgilerle mesleği yıllarca sürdürmeniz mümkün olmayıp sürekli bilgilerinize yenisini eklemelisiniz. Üstelik bu alanda gelişmek ve gerekli eğitimlerin alınması belirli maddi karşılığı olan bir süreçtir. Lisans eğitimi ardından belli kurumlar tarafından verilen bu ücretli eğitimlere de katılmak gerekmektedir.  

Psikoloji alanı çokça emek ve büyük bir sabır isteyen önemli bölümlerden biridir. Tıpkı toprağa ekilen bir meyve ağacı gibidir. O ağacın hikâye başında ufacık bir tohum tanesinden oluşup, belirli bir emek ve sabır ile bir süre sonra bir ağaca dönüşüp meyve dahi vermeye başlayacaktır. Psikoloji alanına sadece su verip güneşte tutarak hemen meyve beklemek de hayal kırıklığını açığa çıkaracaktır. Yani psikoloji okumak sadece okul ile sınırlı kalmayıp bu alanı yaşamak da demektir. Ayrıca lisans sürecinde yapabileceğiniz sizi farklı noktalara götürebilecek onlarca alternatif de bulunmaktadır. Gönüllülük esasına dayalı olarak sivil toplum kuruluşları, dernekler ve kulüplerde yer almanız size alana dair çok şey katacaktır. 

Lisans eğitiminize başladığınızda çevreniz ve aile bireylerinizden mutlaka duyacağınız cümlelerden biri de “ilk hastan/danışanın benim’’ olacaktır. Bunun etik olmadığını hatırlatmanızı tavsiye ederim😊. Yapacağınız mesleğin konusu insan ve insanın ruhsal sağlığı olduğundan etik kurallara bağlılık çok önemli olup bunlara dikkat etmediğimizde farklı yaralara sebep olup danışana zarar verebileceğimizi unutmamalıyız. Üstelik süreğen bir şekilde insanlarla iletişimden oluşan bu mesleğe başlamadan önce etkili iletişim becerileri ve güçlü bir empati yeteneğine sahip olmanız işleri biraz daha kolaylaştıracaktır. Tüm bunlarla beraber yukarıda da bahsettiğim gibi psikoloji bölümünü sadece lisans ile sınırlamak yanlış olacaktır. Uzun soluklu olan bu serüvende öğrenilecek çokça yeni bilgi, keşfedilmesi gereken onlarca farklı düşünce var. Tüm bunlar için ihtiyacın olan temel ihtiyacın; kendin, sabrın ve de emeğin olacaktır.

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
3
2
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ömer

👏🏻👏🏻👏🏻 Ve sadece öğretilenlere bağlı kalıp sektöre göre hareket etmek yerine insanlara faydalı olacak şekilde kendini yetiştirip geliştirip yeniliklere açık olm... Devamını Gör