Oscar'a Kayak Aday: Adrián Solano
Cesur insanlar, hayatın zorlukları karşısında yılmadan mücadele eden, korkularının üzerine giderek engelleri aşan kişilerdir. Onlar, belirsizliklerle dolu bir yolda ilerlerken bile kararlılıklarından ödün vermezler. Cesaretleri, sadece fiziksel riskler karşısında değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal zorluklar karşısında da kendini gösterir. Bu insanlar, toplumda bir değişim yaratmak için gereken adımları atmaktan çekinmezler ve bu sayede diğerlerine de ilham verirler. Cesur olmak, sadece korkusuz olmak değil, korkulara rağmen doğru bildiği yoldan sapmamaktır.
İşte onlardan biri Adrián Solano...
Finlandiya’nın Lahti Kentinde düzenlenen Kuzey Disiplini Dünya Şampiyonası’nda benzerine ancak peri masallarında rastlanacak ve uzun süre unutulmayacak bir olay yaşandı.
Start verildiğinde piste çıkan kişi, ayakta dahi duramıyor, yeni doğan bir tay gibi yalpalayarak, düşe kalka parkuru tamamlamaya çalışıyordu. Parkuru tamamladığındaysa rakiplerinin hepsi otelin yolunu çoktan tutmuş olacaktı. O ise şaşkın bakışlar altında sonuncu geldiği yarış sonrası ne yapacağını, nereye gideceğini bilemiyor, herkesin “bu adam da kim?” meraklı bakışları arasında güle oynaya ilk yarış gününü geride bırakıyor olacaktı.
Kimse bilmese de o esrarengiz kişi esas mesleği profesyonel aşçı olan Adrian Solano’nun ta kendisiydi. Nasıl oldu bilinmez aşçılık yaparken bir anda kendini kayak pistlerinde bulacak Dünya Şampiyonası’na katıldığındaysa ömründe en ufak bir kayak tecrübesi olmadan bunu gerçekleştirecekti. Nitekim Şubat ayında Finlandiya’da düzenlenecek olan şampiyonaya katılmak için Paris’e uçacak ve buradan İsveç’e geçerek yarışma hazırlıklarını burada sürdürecekti. Paris’e ayak bastığındaysa “yasa dışı göçmen” olduğu iddia edilerek İsveç yolculuğuna izin verilmeyecek, beşinci günün sonunda cebinde sadece 28 Euro ile ülkesine dönmeyi başarabilecekti.
Tüm bunlar yaşanırken bir yandan ülkesinde kendisine olan destek artacak bir yandan da ekonomik olarak zor günler geçiren ülkesinde bu yolculuğu nasıl yaptığı tartışma konusu olacaktı.
Oysa bu iddialara şöyle cevap verecekti:
Kayak hayalim ve ben bu hayalimi gerçekleştirmek için uzun bir süredir günde üç ayrı işte çalıştım. Yolculuk masraflarımı arkadaşlarımın ve komşularımın yardımıyla karşıladım.
Solano'ya uzanan yardım eli
Hayalleri bitme noktasına gelen Solano, tam pes etmek üzereyken kendisini arayan Finlandiya’nın ünlü TV yüzlerinden biri olan Aleksi Valavuori, Solano’nun hikâyesiyle ilgilendiğini ve sosyal medya aracılığıyla bir destek kampanyası başlatmaya karar verdiği söyler. Solano şaşkınlık ve mutluluk arasında bocalarken Aleksi Valavuori neden daha önce tanımadığı bir sporcuya böyle bir yardım kampanyası düzenliyorsun diye soranlara ise şu yanıtı verir:
“Birinin bu olaya tepki göstermesi gerektiğini hissetim çünkü hikâye çok haksızdı.”
Nitekim Solano’nun uçuş masrafları ve konaklama giderleri için gerekli olan para hemen toplanabilirse Solano ilk uçakla Lahti’ye gelebilecek ve ilk çalışmasına başlayabilecekti. Bunun üzerine Solano için hemen bir kampanya düzenlendi ve sosyal medya üzerinden tüm insanlarla paylaşıldı. Çok kısa sürede Valavuori, sosyal medyadan binlerce insandan yardım sözü aldı ve birkaç saat içerisinde en azından Solano’nun uçak masraflarını karşılayacak olan bir miktar para toplandı.
Kampanya bittiğinde ise 4 bin Euro’nun üstünde bir rakam toplandı ve birkaç sponsorun desteğiyle birlikte Solano için günlerce sürecek macera da başlamış olacaktı. Bu gelişmeler sonrası Dünyanın en mutlu insanı olan Solano, Finlandiya’ya ulaştığında onu ilk karşılayan isim ünlü TV yüzü Valavuori oldu. Daha önce sosyal medya dışında birbirlerini tanımayan bu iki isim, kısa bir sohbetten sonra birbirlerine gülümseyerek şampiyonaya doğru yola koyulacaklardı.
"Kar üstünde ilk tecrübemdi, korktum."
Adrian Solano, Lahti’ye ulaştıktan henüz bir gün bile geçmeden, ilk yarışması için piste çıktı ve burada hayatında ilk kez karla tanıştı. Öyle ki ilk yarışı olan 10 kilometre klasik elemelerinde 3.5 kilometreyi 39 dakikada tamamladıktan sonra yarışı bıraktı. İkinci yarışındaysa 1.6 kilometrelik parkuru 13 dakikayı aşkın bir sürede bitirdiğindeyse kendisine yönelen bakışlara gülümseyerek yanıt verecekti.
Yarışmadan birkaç gün sonra çevirmen aracılığıyla yaptığı telefon görüşmesindeyse duygularını şöyle ifade edecekti:
Bu çok alışılmadık bir şey ve her şey çok yeni ama ben çok cesur biriyim.
O bir fenomen
Solano’nun yarışma görüntüleri sosyal medyaya düşünce bir anda tüm dünyanın konuştuğu bir sporcu oldu. Adına sosyal medya hesapları açıldı, destek grupları oluşturuldu ve son zamanların en çok konuşulan sporcularından biri oldu. Bırakın kayak yapmayı, hayatında ilk kez karla tanışan Solano, birçok kişi tarafından sempatik ilan edilirken, onu ciddi anlamda eleştiren bir kesimde yok değildi.
Özellikle yokluk içerisinde olan ve bu konuda yetkili bir federasyonu bile bulunmayan ülkesinde onun bu yarışmalara nasıl gittiği uzun bir süre tartışıldı. Bu tartışmanın en büyük sebeplerinden biri de yarışmalara giderken Güney Amerika ülkesinin hükümetinden aldığı iddia edilen maddi destekti.
O bu iddiaları yalanlaya dururken kötü bir haber Norveç’ten geldi. Norveç kaynaklı bu haberde eski bir kayak efsanesinin Solano gibi kayakçıların Şampiyonalara gidebilmesini engellemek için kuralların değiştirilmesi gerektiğini yazacaktı…
Solano ise tüm haberlere inat şunları diyecekti:
Önümüzdeki şampiyonalarda daha iyi bir kayak yapacağım ve şimdiden sabırsızlanıyorum.
İşte bu birçok kişinin bilmediği hikayeden bir başarı hikayesi çıkar mı bilinmez ama tarihte böyle ilginç hikayeler hep film yapılmıştır, bu yazının kahramanı da filmlere konu olabilecek bir hikayeye sahip…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio